4 Ekim 2012 Perşembe

Yoğunluk Bitmiyor...

En son postu gireli neredeyse 1 ay olmuş...
Hüzünlü ve bir o kadar da yalnız geçen Ramazan Bayramının ardından öyle çok şey yaşandı ki!.Eşim geldi evimize sonunda.155 günlük ayrılık bitti şükür ki.Koca bir KPSS bunalımı atlattım ki akıllara zarardı,bir yıl boyunca tamamen ona sınava kanalize olmuşken iyi geçti oda Allahtan. Sonra Eylül Hanım ın 1. yaşını kutladık.Öyle sevimli ve cilveli ki,esasında doğum gününden daha keyifli geçti ailecek bizde sabahlamaları ...
Uzun zamandır hatta eşim askere gittiğinden beri evde yemek yapmıyordum ama son günlerde arayı neredeyse kapattık.Unutmadan birde düğün ve kına gecesi çekimimiz vardı.Tümü en kısa zamanda fotoğraflarıyla burada olacak.

19 Ağustos 2012 Pazar

Bütün Suç Hurmanın Olsun O zaman

Ramazan bayramının 1.günüydü bugün,geçmiş zaman kullanıyorum çünkü neredeyse gece oldu artık.Kafama bir şey takıldı benim.Ramazan ayı boyunca hurma yemedim ben,hemde hiç.Bilerek değil tabiki,eve de almayı unutmuşum,davet edildiğim hiçbir yerde de karşılaşmadım ilginçtir.Ya mümkün mü hurmasız ramazan,ama oldu işte.E bu gün bayramsa;yaklaşık 2,5 yıldır bir çift öz bir çift de cici anne-babam varsa benim,e evde şekerliğim varsa ama hala boşsa,var olan bir eş henüz evinde değilse,daha da kötüsü ben an itibariyle evimde bir başıma çilekli milkshake le yalnızlığımı gidermek için 184633003.kez Leyla ile Mecnun izliyorsam,Bütün suç hurmanın,hurmasız bir ramazan nasıl mümkün değilse ailesiz bir başına bir bayramda mümkün değildir zannımca
Ey İnsanlık;
Yanılıyorsunuz henüz bayram değil,bi yanlışlık olmuş !!!

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Beklerken İçim İçime sığmıyor,Özlüyorum...

Zamanla başka biri oluyor insan.
Fikirleri,düşünce dünyası ,fıtratı ki hatta bedeni başka oluyor.Ama içinde bazı şeyler sanki hayata yanında getirmiş gibi hep içinde kalıyor.Vazgeçmiyoruz!Ne kadar acı çeksek de, dayanamasakda, özlemekten vazgeçemiyoruz.Ben evimizden uzakda anneannemde bir gece kaldığımızda dahi evinin kokusunu özleyen bir çocuktum.Ama şimdilerde nereye ait olduğum tam olarak belli değil ve özlemlerim bölünerek arttı.Öyle çok şeyi özlemeye başladım ki!En çokta Onu... Yaklaşık olarak 128 gün oldu gideli,e bu demek oluyor ki gelmesine neredeyse 27 gün kaldı.Ama ilginç bir duygu özlem, ki bu kalbinizi adadığınız yol arkadaşınızsa mesele dahada vahim bir hal alıyor.Özlem, anlam değiştiriyor da "O" oluyor sanki, kalabalıkta dahada yalnızlaşıyor da kimsesiz kalıyor gibi,mutluluk "O" olmadan hakkınız değilmiş gibi,etrafta unuttuğu eşyalar onun kokusunu taşıyormuş da "O" yanınızdaymış gibi,"O"nu hatırlatan her şey etrafınıza toplanmış da sırf ağlamaklı olun, sırf "O"nu hatırlayın diye denk geliyormuş gibi,gibi,gibi...


Gibileri uzatabiliriz,ama ben bugün bir kere daha şükrettim.Yalnız olmadığıma...
Ve yanında okurken iyi gider  Tık

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Okumaya Değer

Ramazan ayının son demlerini solukladığımız şu günlerde geçenlerde Gezenti Böcek vasıtasıyla sahip olduğum Peygamber Efendimizin İzinde Mekke-Medine İsimli kitabı okuma fırsatı buldum ve burada da bahsetmek istedim.Kitabın beni en cezbeden tarafı,oldukça görsel bir yapıda olması.İçerik itibariyle ben gezi kitabı bile diyebilirim. Mukaddes toprakları arzulayan her ruh için ayrı birer kapı bulmak mümkün.Yazarımız Talha Uğurluer,Mukaddes toprakları gezip anlatmakla kalmamış farklı ülkelerden insanlarla bir araya gelip onların gözüyle de anlatmış bize.
Kitap oldukça akıcı,ifade ettiğim gibi gezi kitabı tadında ama aynı zamanda kutsal hatıralar,Efendimizin(s.a.v.) yaşadığı iklime yolculuk,sanat,,edebiyat ve daha birçok şey bulabileceğiniz kıymetli bir eser.Talha Bey Ramazan ayı boyuncada gezilerine devam etmiş ve Star Tv de Kutsal Yolculuk Hicret isimli programı ise hala yayında.
Eğer Kutsal yolculuk planlarınız varsa kitabınız yanınızda olmalı!
Bu arada benim bu eserle tanışmama vesile olan Eylülün Annesi teşekkürler hatun! Ramazan ayı boyunca bir çok yakınıma hediye etmeme vesile oldun!
                                             
                                               

Biri bahane mi dedi?

Evet,bugün öğle sularıydı naçizane bloğuma birkaç satır bir şeyler yazacaktım!Okuduğum ve beğendiğim bir kitabımdan dahi bahsedebilir ki hatta fotoğrafını bile yükleyebilirdim!Ama olmadı...
Eylül hanımefendinin annesi buna engel oldu,kuzucuk çok keyifsiz ve hastaydı!Ama vazgeçmedim yarın umuyorum ki yazacağım!Her ne kadar Ramazan ayının sonlarına da gelsek verimli olacağını umut ediyorum...

14 Ağustos 2012 Salı

Evet bir post yazamayacak kadar tembel olduğum doğrudur !

   Sebebi hikmetine gelecek olursak;pek kıymetli eşim şu sıra vatani görevini ikame etmektedir ve zatım küçük bir bavulla kah ana vatanında kah yavru vatanında gezmektedir.Tek takipçim olan Gezenti Böcek an itibariyle fırça atmıştır ve kendime gelmiş ve pc başına tünemişimdir
Yazacaklarım olmadığından değildir tembelliğim.Öyle saçma sebepler ki beni bundan alıkoyan, ben bile kızıyorum kendime!O denli..
Neyse ben bu hızla yarınki postun hayalini kurarken ilk adım olsun,hadi Bismillah diyelim de başlayalım artık.
Eee ne mi yapar Kübüdük;
Edebiyata bayılır,Nazan Bekiroğlu idolüdür.Çok iyi yemek atar,evet tarif bilmez atar,uydurur kaydırır ama genelde olur,iyi olur hatta.Bir de çokça eleştirir de bir türlü çekmez çekemez şu harika  fotoğraflarını!Ama heveslidir,başaracaktır! (çok mu gaza gelmişim)
                                                                             

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Başlarken..

    Yıllarca günlük tutmuş ve onları hiç saklamamış bir kız çocuğuydum ben.Okusunlar istedim hep.Ne hissettiğimi neler yaşadığımı anlatmaya üşendim,belkide utandığımdan! Ama ben hep yazdım.Yazmak en kolayıydı benim için sanırım.Ben;antikacı babasının,becerikli annesinin,3kız kardeşinin,kıymetli eşinin,Özde'nin,yakın dostlarının,eylülün ve annesinin KÜBÜDÜK'ü...Buradayım artık...